Wednesday, January 22, 2014

bebek battaniyeleri

Merhaba sevgili site takipçilerimiz. Simdiki yayinimiz bebek battaniyeleri.








bebek battaniyeleri 1






bebek battaniyeleri 2



bebek battaniyeleri 3


Aslanlar serisi

1kahve aslan altı sarı minky SATILDI

2- roar yazılı  SATILDI

 3- krem aslan kafa

Yeni bebek battaniyeleri sonunda tamamlandı ve blogta yerini aldı... Yurtdışından ithal ve tasarım kumaşlardan yapılan battaniyelerin alt kısmında minky denilen polar cinsi bir kumaş kullanıldı, çantalar ise çift taraflı.Genellikle ölçüleri 80cm e 90 cm civarında... Ben kumaşları çok beğenerek seçtim, umarım sizler de beğenirsiniz... Soğuk kış gecelerinde bebeğinizi sevgiyle sımsacacık ısıtacak bu sevimli battanişler, dışarıda kullanım için de fazlasıyla uygun, minik çantaları da çok şeker... Mesela üzerini örmekten hiç hoşlanmayan ve artık 2 yaşında olan minik Batuş'a hala rahatlıkla kullanıyorum...


bebek battaniyeleri 4



bebek battaniyeleri 5



bebek battaniyeleri 6


4-Prenses battaniye, uçuk pembe kumaş üzerine hafif simli taçlarla süslenmiş ve altı fuşya minky.

SATILDI


bebek battaniyeleri 7



bebek battaniyeleri 8



bebek battaniyeleri 9


5-Arabalı battaniye, altı turuncu minky.


bebek battaniyeleri 10



bebek battaniyeleri 11



bebek battaniyeleri 12



bebek battaniyeleri 13


6-Gazeteli araba battaniye, altı turkuaz minky.


bebek battaniyeleri 14



bebek battaniyeleri 15


Arabalı seri güzel bir ikili!


bebek battaniyeleri 16



bebek battaniyeleri 17



bebek battaniyeleri 18


7-uçuk mavi kumaş üzerine bebek ve ipte çamaşır desenli battaniye, altı krem minky.


bebek battaniyeleri 19



bebek battaniyeleri 20



bebek battaniyeleri 21


8-Uçuk pembe, bebekli battaniye, altı krem polar.


bebek battaniyeleri 22



bebek battaniyeleri 23



bebek battaniyeleri 24



bebek battaniyeleri 25


9- Kıyafet desenli battaniye, altı gri minky. 

SATILDI


bebek battaniyeleri 26



bebek battaniyeleri 27


10-Harf desenli battaniye, altı gri minky.


bebek battaniyeleri 28



bebek battaniyeleri 29


11-Vintage beach battaniye, altı gri minky.

SATILDI


bebek battaniyeleri 30



bebek battaniyeleri 31



bebek battaniyeleri 32



bebek battaniyeleri 33


12/13 Kırmızı başlıklı kız battaniye, 12- gri ve 13-kremi mevcut, altları kırmızı minky.


bebek battaniyeleri 34



bebek battaniyeleri 35



bebek battaniyeleri 36



bebek battaniyeleri 37


14/15-Freedom usa battaniye, 14-krem ve 15-açık mavisi mevcut, altları lacivert minky.


bebek battaniyeleri 38



bebek battaniyeleri 39


16-Rakamlı battaniye, altı sarı minky.


bebek battaniyeleri 40



bebek battaniyeleri 41


17-Yazılı battaniye, altı siyah minky.


bebek battaniyeleri 42



bebek battaniyeleri 43



bebek battaniyeleri 44


18-Robot battaniye, altı lacivert minky.

Sorularınız ya da siparişleriniz için e-mail atabilirsiniz: ozgehurcan@yahoo.com

Herkese güzel, keyifli ve sağlıklı bir Perşembe diliyorum!

Hoşçakalın,

Özge


Kesinlikle onerdigimiz diger konular ve siteler : bebek battaniyeleri

Saturday, January 18, 2014

bebek battanıye kurdele nakısı

Merhabalar sevgili site takipçilerimiz. Simdiki makalemiz bebek battanıye kurdele nakısı.



Yine annemin güzel el emeklerinden birini paylaşmak istedim.Tığ ile zig zag formda örülen bu modeli her zaman çok beğenmişimdir(en yakın zamanda da öğrenmek istiyorum).Annem bu örneği yeğenim Yaman için ördüğü bebek battaniyesinde kullandı,çok da güzel oldu(neredeyse iki sene olmuş yapalı ben yeni paylaşıyorum)


bebek battaniye kurdele nakisi 1



bebek battaniye kurdele nakisi 2



bebek battaniye kurdele nakisi 3


Kendim de yapıllışını bilmediğimden anlatamadan ,fotoğrafları paylaşacağım(araştırdığım kadarıyla internet ortamında detaylı anlatımlar var)

Aynı örneği farklı renk ipler kullanarak Çınar bebek için örüyor şimdi.Çok da güzel oluyor,iyi günlerde kullanmak nasip olur inşallah,tamamlandığında onun da fotoğraflarını ayrıca eklerim…

İp;Nako baby lüks minnoş

Sevgiler…


Bu yazi hakkinda daha fazla yazi inceleyebileceginiz tavsiye ettigimiz bir site : bebek battanıye kurdele nakısı

Friday, January 17, 2014

el çizimi hayvanlar

Merhaba sevgili site ziyaretcilerimiz. Simdiki konumuz el çizimi hayvanlar.


el cizimi hayvanlar 1






İLK MÜSLÜMAN TÜRK MÜHENDİSİ EL-CEZERİ VE ÇİZİMLERİ


el cizimi hayvanlar 2


Cezeri'nin kitabından, suyla çalışan bir mekanizma






el cizimi hayvanlar 3


El-Cezeri, çağımızdan yüzlerce yıl önce keskin zekası ile elektrik kullanmadan sadece su ve mekanik parçalarla çalışan makineler tasarlamış ve uygulamış olan olağanüstü bir bilim insanıdır.







el cizimi hayvanlar 4
El-Cezeri dişliler ve hidrolik mekanizmalar kullanarak ilk su dağıtım sistemini kurmuş ve su sistem ile Şam’a camilere ve hastanelere su verilmesini sağlamıştır. 






el cizimi hayvanlar 5


El-Cezeri dişliler ve hidrolik mekanizmalar kullanarak ilk su dağıtım sistemini kurmuş ve su sistem ile Şam’a camilere ve hastanelere su verilmesini sağlamıştır. 


























DÜNYADA İLK ROBOTU MÜSLÜMANLAR YAPTI






Robotik biliminin babası olarak kabul edilen El-Cezeri, ilk Müslüman Türk bilim adamı ve mühendistir.






Önemli Not: Bilgisayarın da temellerini El-Cezeri atmıştır. 






Cizre`ye gidip görenler bilir. Hz. Nuh (A.s)` ın türbe ve külliyesinin avlusunda, siyah taşlı, mütevazı bir mezar vardır. Bu mezar, eğer Avrupa`da olsa, en az Albert Einstein kadar değer verilecek olan önemli bir şahsa aittir. Çünkü bu kişi, 13. yüzyılda otomatik makineler, robotvari insanlar yapıp çalıştırabilmiştir.






Evet, Ebu’l-İzz el-Cezeri’den bahsediyoruz. İlim dünyasında kısa adı El-Cezeri olarak bilinen, uzun künyesi Ebu’l-İzz İbn İsmail İbnü’r-Rezzaz el-Cezeri olan bu zat, İslam Medeniyetinin önemli gelişme sahalarından olan Cizre’de doğdu. Bu gün Şırnak ili sınırları içinde olan Cizre, daha pek çok edibin, şairin, ilim adamının yetiştiği bir yer olma vasfı ile tarihteki mümtaz yerini almıştır.






Ebu’l-İzz El-Cezeri, Müslümanların geri kalmışlıkla suçlandığı bir alanda, zamanına göre çok yüksek sayılabilecek eserler ortaya koymuş. Su saatleri, otomatlar, su kaldırma düzenleri, fıskiyeler, şifreli anahtar, şerbet sunan robotlar icat eden bu alimin hayatı hakkında maalesef fazlaca bir bilgi sahibi değiliz. Bilinen en önemli bilgi; Cizre’li oluşu ve buradan gidip, Hısna Keyfa (Hasankeyf) ve Amid’te (Diyarbakır), Artuklu Sarayında başmühendis (Reisu’l-Amal) olarak çalışmasıdır.






Yaptığı aletleri ebedileştirmesini ve bu hususta bir kitap yazmasını isteyen Artuklu hükümdarını geri çevirmeyen el-Cezeri; “El-Cami Beynel İlm ve’l-Amel en-Nafi fi Sınaat el-Hiyel” adlı eserini yazdı. Makinelerin çalışmasında yararlı bilgiler ortaya koyan Cezeri, bu makinelerin çalışma tekniklerini yazdığı gibi, çizdiği resimlerle de plan ve krokilerini şekillendirdi. Bu kitap, Rönesans öncesi zamandan günümüze kalan en önemli mühendislik dokümanıdır. En küçük parçasından bütününe dek makinelerin kurgulanması için teknik ölçü ve bilgileri içermektedir. Kitabın en önemli yanı da daha sonra konu ile ilgilenenlerin kurgulayabileceği şekilde başarıyla açıklanmış olmasıdır. Yani günümüz bilim adamları, Cezeri’nin yapmış olduğu makineleri, O’nun kitabındaki tarife göre yapıp, başarıyla pratize etmektedirler. Kitap, İstanbul Topkapı Sarayı III. Ahmet kitaplığında 3472 numarada kayıtlıdır. Ayrıca bazı yazmaları Dublin Chester Beaty Library, Oxford Bodlien Library ve Leiden Library, Paris Bibliotheque National’de bulunduğu bilinmektedir.






El-Cezeri kitabının önsözünde bilimsel kişiliği ile ilgili ipuçları vermektedir: “ Benden önce gelen ilim adamlarının kitaplarını ve onların izinden gidenlerin çalışmalarını inceledim. Pnömatik (hava basıncı ile çalışan otomasyon makineleri) olaylarla ilgili mekanik hareketlerin nedenlerini, su ile çalışan düzenleri, saat türlerini ve cisimlerin nasıl hareket ettirildiğini konu edinen kitapları okudum. Yer ve gök ile ilgili problemleri konu edinen yazılar üzerine düşündüm ve bunlara ait sanatlarla uğraşmaya başladım. Bir müddet sonra başkalarının yaptıklarını taklit etmekten vazgeçerek problemlere kendi gözümle bakmaya başladım. Kendi bilgisi ile hareket eden bir kimsenin gittiği yolu takip ettim.






Bu ince ve zor yolda ilerlemek için ısrarla uğraşmaya başlayınca, bu bilimlerde önemli mesafeler kat ettim. Sonra kendime ve yaptıklarıma şüphe ile bakmaya başladım. Bilimlerin çeşitli yönlerini keşfetmek için bana yardım kolları uzandı. Zamanın hükümdar ve filozoflarından yardım gördüm, çalışmalarımın meyvelerini toplama mutluluğuna eriştim. Böylece azim ve gayretimi kamçılayarak düşüncelerimi yoğunlaştırdım ve bu yönde elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım. Geçmişin bilim adamları ve düşünürleri çok sayıda düzen ve problemden bahsetmiş, bunların tümünü gerçekleştirmeye fırsat bulamamış ve bu düzenleri kontrol edecek yöntemleri geliştirememiştir. Uygulamaya dönüştürülmeyen her tekniğin doğru ile yanlış arasında kaldığını anladım. Benden önce gelenlerin dağınık bir şekilde anlattıklarını sınıflandırdım ve temellerini inceledim. Böylece izlenmesi kolay teknikler belirledim. Bu işte zorluklarla karşılaştım ve emeklerimin rüzgarın savurduğu şeyler gibi heba olmasından, çalışmalarımın gündüzün geceyi silmesi gibi yok etmesinden korktum. Öğrenmek isteyenlerin isteklerine uyarak, içimde, yaptıklarımın yayılması arzusu doğdu ve arkamda bir eser bırakma isteği belirdi. Sonra sözü geçen bir tenkitçinin yanlışlarımı bulacağından korktum ve kararımdan vazgeçtim. 570’ten (1174) beri yirmibeş senedir önce babası, sonra ağabeğinin hizmetinde bulunduğum Salih hükümdar Artukoğulları’ndan Diyarbekir Meliki Ebü’l-Feth Mahmud b. Karaaslan’a yaptıklarımı ilettim. Bana bakarak yapmayı tasarladığım şeyleri düşündü, gizlemek istediğim şeyleri yerinde görüşleri ile keşfetti ve yaptıklarımın kıymetini anlayarak: “Eşi olmayan planlar yaptın, onları gerçekleştirdin. Kendini bu kadar yorduğun ve temelini attığın şeyleri kaybetme. Senin fikirlerini, çizimlerini ve projelerini kapsayan bir kitap yazmanı istiyorum” dedi. Bu emrin dışına çıkamayacağımı anlayınca bütün gayretimle bu kitabı yazdım.






Bu kitapta bazı eksiklikler giderilmekte, yöntemler tasnif edilmekte ve keşfedilen yeni düzenler verilmektedir. Bu yönde başka bir eserin bulunduğunu zannetmiyorum. Bu hususu konuyu bilenlerin insafına bırakıyorum. Karara varırken, bazı kişilerin belirli işleri daha kolay yapabilecek yaratılışta oldukları unutulmamalıdır. Herkes bildiği şeyleri başkalarına iletmekle yükümlüdür. Hiç kimse faydalı olabilecek bilgileri başkasından esirgemeyeceği gibi yapabileceğinden daha fazlasından sorumlu tutulamaz. Kitapta elli düzen anlatılmaktadır. Bunları altı bölümde topladım. Etraflı ele alarak nitelik ve niceliklerini anlattım. Benden önce gelenlerin kullandığı yabancı terimleri açıkladığım şekilde kullandım. Zaten bu gün de bunlar kullanılmaktadır. Bundan başka gerektiğinde yeni terimler kullandım. Çünkü her çağın kendine göre bir dili vardır ve her ilim topluluğunun kendi aralarında bilinen, kendilerince alışılagelen ve yürürlükte olan bir ifade tarzı vardır. Her düzene ait bir şekil çizdim. Şekillerin kolay anlaşılması için onları harflerle belirttim ve bu harflerin ne anlama geldiğini açıkladım. ”






Yukarıda Ebu’l-İzz’in kendi eserine yazdığı önsözde kendisinin düşünce dünyası, zamanı ve yaptığı işin önemini anlayabiliriz. Kendisinin de belirttiği gibi eser 6 bölüme ayrılmıştır. Bunlar:






Su ve mum saatleri (10 Bölüm)






Şerbet meclislerinde kullanılan kaplar (10 Bölüm)






İbrikdarlık yapan ve kan toplamaya yarayan hacamat kapları (10 Bölüm)






Fıskiyeler ve müzik otomotları (10 Bölüm)






Kuyu ya da akarsulardan su kaldırmaya yarayan düzenekler (5 Bölüm)






Birbirleriyle ilişkisi bulunmayan düzenler (5 Bölüm)






Ayrıntıları bir bir anlatılan ve uygulandıklarında bugün de çalışan eserlerden bazıları şunlardır:






Müzisyenli Su saati


Yazıcılı Mum Saati


Kayık Şeklindeki Müzik Otomatı


Bardağını Dolduran ve İçen Robot


Birbirlerine karşılıklı Şerbet Sunan İki Robot


Batar Çalar Su saati






Buna benzer 50 düzeneğin anlatıldığı eseri bize tanıtan maalesef müsteşrikler olmuştur. E. Wiedmann (1852-1928) ve yardımcısı F. Hauser, Erlangen Üniversitesi’nde bazı Cezeri düzenlerinin çalışan modelini gerçekleştirmişlerdir. Weidmann eseri Almanca’ya çevirmiştir. Donald Hill, eserin Oxford yazmalarını temel alarak eseri İngilizce’ye çevirmiş ve su saatlerinden birini hakiki boyutlarda pratize etmiştir. Bu saat 1976 Londra İslam Festivali süresince, Science Müzesinde çalışır olarak sergilenmiştir. Türkiye’de 1981 yılında Kazım Çeçen, başka bir su saatini gerçek boyutlarda uygulamış ve eseri İstanbul Teknik Üniversitesinde düzenlenen I. Uluslararası Türk İslam Bilim ve Teknoloji Tarih Sempozyumu’nda sergilemiştir. Dünya ilim alemince Cezeri’nin eseri, makine, kontrol ve sistem mühendisliği, otomasyon ve robot teknolojisinin gelişimi yönünden önemi anlaşılmış olmakla beraber, Müslüman Kürt halkı tarafından , bu hemşehrileri pek tanınmamaktadır.






Tabi ki bizim açımızdan Cezeri’nin en önemli yönü; bilimi amale yani işe dönüştürebilmesidir. Eğer İslam Medreselerinde konu yeterince işlenseydi, Müslümanlar teknolojik olarak bu gün Batı’nın ilerisinde olabilirdi.






Bu düzeyde bir bilim adamının İslam Alemine etki etmemesi düşünülemez. Tiflisli Hubeyş b. İbrahim ve Ebu’l-İzz el-Cezeri gibi alimlerin eserleri Anadolu’da sanat ve zenaatçılığın gelişmesine ve dolayısıyla İslami bir üretim teşkilatı olan Ahi ve Bacı teşkilatlarının doğmasına vesile olmuştur. Anadolu Selçuklu Devletinin en esaslı bu kuruluşları, tüm tarihçilerce Osmanlı Devletini kuran 4 ana unsurun ikisini teşkil ettiği söylenmektedir.






Bizce en önemli ve kendisini çağlar üstü bir konuma taşıyan felsefesini özetleyen sözü şudur:






“Uygulamaya Dönüşmeyen Bilim, Doğru İle Yanlış Arasında Bir Yerdedir.” 






KAYNAKLAR






: *Yavuz Unat, “Artuklular Döneminde Bir Türk Mühendis; Cezeri”, I. Uluslararası Mardin Tarihi Sempozyumu Bildirileri *Atilla Bir, “Cizre’li Bilgin Ebu’l-İzz’in Mekanik Düzenekleri”, Hz. Nuh’tan Günümüze Cizre Sempozyumu, *Mehmet Çayırdağ, “Ebu’l-İzz Cezeri’nin Hayatı ve Yaşadığı Devir”, Ebu’l-İzz el Cezeri Sibernetik Biliminin Öncüsü. *Abdullah Uzun, Cizreli Ebu’l-İzz ve Otomatik Makineleri. *Zeki Tez, Bilim ve Teknikte Ortaçağ Müslümanları *Mikail Bayram, “Türkiye Selçukluları Döneminde Bilimsel Ortam ve Ahiliğin Doğuşuna Etkisi”, Türkiye Selçukluları Üzerinde Araştırmalar



























Kesinlikle onerdigimiz enterasan siteler : aciklamali dantel takke yapimi